Temmuzun ilk haftasında <İpek Hanım Çiftliğine> doğru yol aldım. Ahmet, beni asker yeşili o çok sevdiğim safari tipli eski bir ciple karşıladı. Nazilli’nin doğasını hayran hayran izleyerek Ocaklı köyündeki çiftliğe vardım. Çiftlikteki ablalar teyzeler başım bağlı ayağımda şalvarımla beni görünce işe yeni giren kendileri gibi bir köylü sandılar, şehirden gelme “yeni yetme bir köylü” olduğuma inanmakta nedense güçlük çektiler…
Adını Pınar Hanım’ın küçük kızından alan “çiftlik”, bir ortak yaşam & ortak üretim alanı aslında. Nazilli’nin farklı köylerinden gelen kadınlarla kurulan bu üretim sisteminde köylü kadınlar iyi bildikleri işleri burada profesyonellik düzeyine taşıma fırsatı buluyorlar. Ve hep birlikte, bir arada olmanın verdiği itici güçle işlerini gerçekten severek yapıyorlar…
*Bu salçalar güneşlendikçe mi güzelleşirler?
5 kg değil, 10 kg değil, 50 kg da değil…100 kg, 500 kg, 1 ton…Hayır!
10 ton domates var
hepsi yıkanıyor
doğranıyor
tuzlanıyor
bekletiliyor
makinede eziliyor
tepsilere seriliyor
güneşlendiriliyor
kontrol ediliyor, temizleniyor…
-yor,-yor,-yor
Nazilli’nin Sinekçiler köyünde el birliği ile salça yapılıyor bunun için de Hursel Teyze’nin evinin damı kullanılıyor…
*Bamyayı ayıklasak da mı yıkasak, yıkasak da mı ayıklasak?
Konservelik bamyaları ayıklamamız saatler alıyor ama türkülerle, sohbetlerle ve tabii ki olmazsa olmaz dedikoduyla rüzgar gibi geçiyor zaman…
*Şimdi bunların hepsi organik köy ürünü mü yani?
Hepsi köyün içinde, gerçek bir köy ürünü olarak yapılıyor. Anadolu’nun, Ege’nin, doğal ürünleri ve geleneksel usûllerinden <zavallı İstanbullu> da nasibini bu şekilde alıyor.
Menemenlik için patlıcanlar, domatesler, kabaklar, biberler
ayıklanıyor
doğranıyor
pişiyor
kavanozlanıyor
yeter ki çalışan şehirli kadının, zamanla yarıştığı ev işlerine ve mutfağına bir kolaylık olsun…
*
Günler geçiyor ama bu ziyaret bana yetmiyor. İpek Hanım çiftliği ile yarım kalan hikayemin, çekilecek fotoğraflarımın, sorulacak sorularımın, öğrenecek tonlarca şeyin hayaliyle yeniden yola koyuluyorum.
*
Başka bir beslenme ve yaşam biçimi mümkün!
Dilediğimizde ihtiyacımız kadar taze besini üretecek ve çevremizle paylaşacak sistemler, üretim tasarımları da çok hızlı bir şekilde hayatımıza giriyor.
Biraz farkındalık, biraz takip yeterli sanıyorum.