Çünkü çok üzülüyorum.
Neden üzülüyorum?
Çünkü yok olan-olmayan herşeyin bir parçasıyım.
Neden yazıyorum?
Belki üzüntüm birazcık olsun azalır diye.
Neden yok oluşlar bu kadar dramatik?
Herhalde bilginin bu kadar hızlı yayıldığı ve insanın ruh halinin bu kadar kırılgan olduğu bir dönem daha önce yaşanmamıştır. Sahip olabileceğimiz herşeye sahibiz ve hepsini en değerlilerinden başlayarak yitiriyoruz.
Toprak, su, hava…
Bu dram neden benim bünyemi böyle derinden etkiliyor?
Sanırım genlerim yok olmamayı ve mevcut koşullarda kendilerini iyileştirerek var olmayı istiyor. Bu da beni yaklaşan bir tehlikeye karşı tetikte olmam için sürekli uyanık tutuyor. Üstüne üstlük ben sadece genlerlerimi değil, ruh ve akıl taşıyorum bedenimde. Ruhum daha huzurlu aklım da işe yarayabileceği özgün bir dünyayı hakediyor.
Oysa ki ben kanser olmak istemiyorum
Ben yakınımdakilerin, sevdiklerimin kanser olduklarını duymak istemiyorum.
Onları nedenini bildikleri ya da bilmedikleri acı dolu bir sona bir hiç uğruna uğurlamak istemiyorum.
Ben GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ GIDA-TOHUM-YEM istemiyorum
Ben KİMYASALLAR ve PETROL LOBİSİYLE YÖNETİLEN GIDA SİSTEMİ istemiyorum
Ben BAŞTA DOĞANIN ardından İNSANLARIN YAŞAM HAKLARININ HESLER, TERMİK, ALTIN MADENLERİ VE NÜKLEERLERLE GASPEDİLMESİNİ istemiyorum
Ben sözde demokrasi istemiyorum
Ben ÇILGIN PROJELER istemiyorum
Ben HAKLARINA SAHİP ÇIKMAYAN, SUSAN bir TOPLUM istemiyorum